321- CEMALİNE TUTUNDUM

Gül kokun sardikca, ruhumdaki beni benden aldı.
Nur ile dolup cemalinle olurum, neylerim sensiz bir adı.
Biz Allah’a kul olduk deyince, yöneldiğimiz kendimizdi.
En güzel armağan, onun kulluğuyla nazara yetişmekti.

Ateş İbrahime bahçe oldu, ateşsiz İbrahim bilenmedi.
Kuyu Yusuf’a saray oldu, kuyusuz Yusuf bilinmedi.
Balık Yunus’a selamet oldu, yer ona gülüstan doldu.
Amacım beni bana tanıtan yaratana hamd etmekti.

Kalbine gül veren, ulvi muhabbetle gözleri gülen.
Nur ile paklanıp her zerreye nur akıtıp sevdiren.
İbrahim gibi ateşlerde yakıp, muhabbetle bilendiren…
Yusuf gibi zindanlardan çıkartıp deryaya salıverdiren…

İşte ben Yunus gibi karanlıkta bırakıldım, oldu aydınlık.
Nerelerdeydin dedim, çünkü Üveys gibi ayrı bırakıldık.
Hamd ederek hem şükredek, geç olsa da ayıldık.
Elhamdülillah diyerek, her bir zaman nimete daldık.

Verilmiş olsa da muhabbet, özümde bunu korumalıyım.
Hamd ile şükrederek kıymetiyle yoğrulmalıyım.
Bundan sonra tek nefes, yol alınsa da ayıklanmalıyım.
Nur dolup gül kokulum, yolun yolumdur demeliyim.

Kokun bambaşkadır ey ulu rasul, yoluna hadim oldum.
Hû der Allah’a vardirir, nefesin nefesime can oldun.
Zikir kokusi ile mestan eyler, saydirir dururum.
Ey nur yüzüyle bakan, özü sözü birim, güzel rehberim.

Yorum yapın