NEFSİNİ TEZKİYE EDEN KURTULUR
Her insan eşittir hak terazisinde hakka karşı.
Halk ile ülfet hak için ise, dön “ben”e karşı.
Benliğini asıl benlik ile dirilt, ol emmareye karşı.
Bu karşılık levm eder seni, silkeler hakka karşı.
Eşitlik ekseninde var olduk, geldik dünyaya.
Dünyayı mekân kıldık, kendimizi saldık deryaya.
Deryadan bir damla olduk, baktık aynaya.
Cemal seyrettik, kendimizi saldık hülyaya.
Hak terazisi bizdedir, gözetmeni nefis.
Nefis yok edilmez, aksine dilirtilir olur nefis.
Tadına doyulmaz olur, safiyye olur nefis.
Sonra hakkın nazargahı olur nefis.
Hakk ile ülfet seni mest eder.
Hakk ile ülfet edeni ise dost eder.
Bu dostluk hasretle günü ay eder.
Geçmez günler, firak sılaya el eder.
Ben dediğinin derunu, çok derinden sana akar.
Son noktayı göremez, hep ileri bakar.
Dost dosta sıkılmadan tüm benliği ile akar.
Akan derundaki “ben”dir, senden sana bakar.
Hayvansal boyutudur sendeki emmare nefsin.
İnsansın ve insanı kâmile ayna olmaya adaysın.
Aldanma dildeki zevke, seraptır, bakmayasın.
Bedensel tüm tatminlerde, öyle kanmayasın.
Levm ettiğinde sana, nefs sirkelenirsin.
Kendine doğru uruca geçersin…
Sonra ilhamlar akar nefsine, kendine gelirsin.
Sonra mutmainneye adım atarsın.
Tatmindır artık nefsin hak yolunda.
Razı olmak için adaydır sülük yolunda.
Allah razı olur senden kendi yolunda.
Saf olur nefs kemal yolunda…
Burada fenafillâh sudur eder.
Nefsin terbiyesi hatm eder.
Sanma bura yolun sonu, burada hak el eder.
Takılma sakın orada, bekabillah seni bekler.