CAN OLAN DOSTLAR
Can olan dostlar canandır sana, levm etme.
Söyledikleri her sözleri tatlıdır, vehm etme.
Hataları tövbeyle affedilir, sakın ha isyan etme.
A’mada olan sana çok kapılar açar, harap etme.
Görünen buzdağı misali sana el eder.
Aynı buzdağı denizde de devam eder.
İkisini birle, sudaki sır ise suyun altını gizler.
Üşüdüğünde suya gir, seni muhafaza eder.
Sen dostla dost kalmayı kolay mı sandın.
Dedin ki beni döver, onun şanını pazarda andın.
Sonra baktın dost, dost imiş onu gariban sandın.
Evet garibandı, hem de çok… Sen ona candın.
Tozmaması için yollarına serpilen su olur.
Dost geliyor diye bahçeye müjden olur.
Bahar kokusu geliyor, kışı unutur hayat bulur.
Ayın ondördü gibi nurlu yüzlü olan dosta ol yol.
Açın yol verin dost nurlar saçarak geliyor.
Semalar heyecandan yarılır ten zende kaybolur.
Dehrde uğultu olur, etrafta anber misk solunulur.
Dostun âlemi geliyor diye zen bile yok olur.
Bahçenin yüzü güldü, gören gözde bir ıslık.
Hakikat çerağıdır dost gam oldu bir çığlık
Nefes bir kenara sıkıştı kaldı oldu hıçkırık
Ay, sanki bizim kucağımıza doğdu bir anlık.
Ok dosta doğru uçup giderken dost bakakalmış.
Avcın dostla ava çıkarken, ten oturup kalakalmış.
Gidelim dosta av olalım derken, donakalmış.
Bağlar bahçeler dosta selam edip durakalmış.
Selviler ayağa kalkmış, yeşil çemenler yaya.
Dosta doğru koşarken, sevgi pınarım baktı aya.
Goncalar binmiş dostla bakarken doya doya…
Dostun dostu sönük kalmış der, işler oya.
Semalarda sevgili ile halvete giren dostlar.
Hem mest olurlar, hem nasıl bir şarap içiyorlar.
Canlar mest olup yerlere yıkıldılar…
Akıl da firar edip hak ile ceverandalar.