KİMDİR BU İNSANI KAMİL?
İnsanı kâmili soruyor bir Allah kulu, tüm iştahıyla…
Sanki görse onu tanıyacak tüm heybetiyle…
Sen onu görsen gülüp geçersin basitliğinle…
Birde onu göstermeği Allah kulundan istedin hele…
İşte bu istek ve iştah sende oldukça göremezsin.
Onun varlığını asla hissedemezsin…
Çünkü ortada sen varsın…
Geç kendinden, onu karşında bulasın.
Sanki insanı kâmile ayna olan onun kankası olacak.
Onunla konuşup gırgır geçecek ve eğlenecek.
Onun içten bir nazarı seni küle çevirecek.
Sende ise, kim bu insan diye sorgu devam edecek.
İnsanı kâmil Allah’ın tüm kuvvelerinin olduğu yer.
Sende aynana azda olsa ona doğru yön ver.
İnsanı kâmile aynanda bir gül ver.
Verdiğin güller kadar zuhur eder, ona el ver…
İnsanı kâmile nuru muhammedi denmiş…
Tüm manalar onunla özdeşleşmiş…
Aklı evvel onun derunu olmuş…
Ruhul kudus ile can bulmuş…
İşte sen de ona aynasın işte…
Manası manandadır işte…
Aklı aklındadır işte…
Canı sana candır işte…
Ruhunu ondan aldın…
Mananı ondan aldın…
Kemalı dahi onunla aldın…
İnsan ismini bile ondan aldın…
Daha ne ararsın dışarıda insanı kâmil…
Dışarıda arayan dışsallıkta kalır…
Dışsallık senin için artık olur…
Faydası senin için yok olur…
Niye böyle ağır konuştun deme.
Muhammede nazım oldu, olayı yazdı dizelerde.
Özüne gidene bir nefes olsun hem dillerde.
Hissedilsin tüm sinelerde.