DUHÂ SURESİ 1. AYET
وَالضُّحٰىۙ
OKUNUŞU: Ve-dduhâ.
ÖZ BAKIŞI: Duha’ya; yani rabinin yüce vechine ulaşıp yakılığıyla müferreh olunan vakte yemin olsun ki;
DUHÂ SURESİ 2. AYET
وَالَّيْلِ اِذَا سَجٰىۙ
OKUNUŞU: Velleyli iżâ secâ.
ÖZ BAKIŞI: Ayrıca seca olan o leyle; yani sende sukunet halinin baş göstermesi ile kalbine inen ilmin duruklaşması haline yemin olsun ki;
DUHÂ SURESİ 3. AYET
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰىۜ
OKUNUŞU: Mâ vedde’ake rabbuke vemâ kalâ.
ÖZ BAKIŞI: Sende ol hal oluştu diye rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı da; zira belli bir ilim ve irfan zenginliği kalbe inince, kişide otomatşk olarak bir duraksama oluşur ki, o indirilen ilimlerin kişide hazmi oluşsun. Kişi bu hale geldişğinde, rabbi ona küsmemiş veya onu bırakmamıştır. Aksine pişmesini sağlamıştır.
DUHÂ SURESİ 4. AYET
وَلَلْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْاُو۫لٰىۜ
OKUNUŞU: Velel-âḣiratu ḣayrun leke mine-l-ûlâ.
ÖZ BAKIŞI: Senin kalbine bu şekilde durgunluk olması senin hayrına olup; durgunluktan sonra kalbine açılacak olan yeni yeni ilmi keşiflerin, durgunluktan önceki akan ilimden daha büyük ilmi tesbitler olduğunu fark edeceksin.
DUHÂ SURESİ 5. AYET
وَلَسَوْفَ يُعْط۪يكَ رَبُّكَ فَتَرْضٰىۜ
OKUNUŞU: Ve lesevfe yu’tîke rabbuke feterdâ.
ÖZ BAKIŞI: Durgunluk halinden hemen sonra rabbinin sana vereceğinden razı olacaksın.
DUHÂ SURESİ 6. AYET
اَلَمْ يَجِدْكَ يَت۪يمًا فَاٰوٰىۖ
OKUNUŞU: Elem yecidke yetîmen fe-âvâ.
ÖZ BAKIŞI: Kalbine bir durgunluk hali oluştu diye Neden üzülüyorsun? Sen yetim misali; kendi haline bırakılmış ve her taraftan kopuk bir halde mağaraya çekilip sessizlikte arayışta iken, rabbin seni ilahi ilimlerle donatıp barındırmadı mı?
DUHÂ SURESİ 7. AYET
وَوَجَدَكَ ضَٓالًّا فَهَدٰىۖ
OKUNUŞU: Ve vecedeke dâllen fehedâ.
ÖZ BAKIŞI: Sen; cahiliye toplumunda oluşan insanlık dramlarını izlerken ve bunun izalesini gidermek için ne yapacağını bilmez halde düşünüp dururken ve bunun için de sessizliğe bürünüp çıkış yollarını ararken, rabbinin ismiyle okumayı sana öğreterek bundan çıkış yollarını göstermedi mi?
DUHÂ SURESİ 8. AYET
وَوَجَدَكَ عَٓائِلًا فَاَغْنٰىۜ
OKUNUŞU: Ve vecedeke ‘â-ilen fe-aġnâ.
ÖZ BAKIŞI: Sen insanlığın cahilleyye içinde kaldıklarını gördüğünde ve bundan çıkış için çaba gösterdiğinde; bundan kurtuluş için sen, rabbinin adıyla okumayı öğrendiğinde; buna mukabil senin ahalin seni yalnızlığa terk ettiğinde, biz senin etrafında; büründüğün fıtrat öğretisini insanlara ulaştırmak için birçok insan verip, seni yalnızlıktan kurtarıp, seni zengin bir çevreye kavuşturmadık mı?
DUHÂ SURESİ 9. AYET
فَاَمَّا الْيَت۪يمَ فَلَا تَقْهَرْۜ
OKUNUŞU: Fe-emmâ-lyetîme felâ tekhar.
ÖZ BAKIŞI: Madem öyle; sen tüm bu lütuflara mazhar oldun, o zaman sen de; yetim klıp, yani etrafında kendisine sahip çıkacak kimsesi olmayan, mazlum ve mağdurlara destek ol. Toplum içinde ezilmelerini engellere ve onlara destek ol ki, kulluklarının gereğini yaşamaları için kendilerine yardım eyle.
DUHÂ SURESİ 10. AYET
وَاَمَّا السَّٓائِلَ فَلَا تَنْهَرْۜ
OKUNUŞU: Ve emmâ-ssâ-ile felâ tenher.
ÖZ BAKIŞI: Senden bir şey isteyenleride sakın azarlama…
DUHÂ SURESİ 11. AYET
وَاَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
OKUNUŞU: Ve emmâ bini’meti rabbike fehaddiś.
ÖZ BAKIŞI: İşte tüm bu lütufları gördün ya; maden öyle, o zaman insanlara rabbinin nimetlerini anlat ki, rabbin nimetini bilsinler, rabbe doğru yolu bulup onlar de senin gördüğün ve erdiğin nimetleri görüp ermeye çalışsınlar. Zira insan; bilmediği şeyin düşmanıdır. Bildiğinde ise, artık yaşamının vazgeçilmezi olur.