Son devrin çağdaş düşünürleri tutturmuşlar ayetlere hep bir mecaz anlam yükleyerek insanları zahirden uzaklaştırmaya.
Öylece şeriatı garra-yı buharlaştırıp hayali bir yapı inşa etmeye.
Yok efendim onu demek istememişte aslında şunu demek istemiş vs vs insanların zihnini bulandırmaya.
Unutmayalım ki, her ayetin mana derinliği elbette sonsuzdur.
Elbette denizler ve ardından yedi denizde gelse Allahın kelamının mahiyetini bitiremez.
Çünkü sınırlı sınırsızı kapsayamaz.
Ama her ayetin zahiri mana ve kapsamı bire bir gerçektir.
Her ayetin zahiri manasıyla da biz birebir mükellefiz.
Allah hem seni dünyaya sınava gönderiyor bir de seninle oyun mu oynayacak, bulmaca mı çözdürecek?
Yok efendim, sen zahiri olarak ayetlerin mecazları ile ilgilenip zahirini yabana atamazsın.
Yazmış işte Kur’an da her şeyi açık açık.
Demiyor mu Allah, “Kur’an’da apaçık deliller vardır” diye.
Daha niye mecaz anlam yükleme çalışıyorsun? Ve şekilde şeriat-ı garra-yı kapı dışarı ediyorsun.
Elbette ilimde derinleşenler vardır. Onlarda Allaha boyun eğip milletin kafasını bulandırmazlar.
İlimde derinleşenler asla ve asla kimseyi küçük görmezler.
Tek kelime okumayan 70 yaşındaki kadında sen doğru dedin ya Rasulellah dedi.
İlmin kapısı Hz. Ali kv de sen doğru dedin ya Rasulellah dedi.
Çünkü her birisine içinde olduğu hayal âlemîne göre bire bir hitap etti.
Örneğin yedi kat gökler ve yerden misli diyorsa diyorsa yedi kattır.
Yeri yaymış diyorsa yaymıştır.
Gokkubbeyi geçemezsin diyorsa geçemezsin. Ötesini ancak hayal edersin.
Kainatın en üstün varlığı ademoğlu diyorsa senden üstünü yoktur. Kadrini bilmelisin.
Ne uzayı, ne UFOsu ne başka Galaksisi ne hali. Yerden arşa ferşe kürsiye. Her şey Allaha boyun eğmiştir.
Allah Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimiz için kainatın yaratılış sebebi sensin diyorsa senden üstünü olamaz. O kadar.
Ne diyor Allah, güneş ve ay belli yörüngede akıp gidiyor, dünya değil. O zaman öyledir.
Sana bilmem kaç ışık yılı uzaklıktaki bir gezegende yaşam var, yapısında şu var bu var, gece gündüz sıcakları şöyle diyorlar inanıyorsun.
Neymiş, bilimmiş, yok yok onlar çok akıllı hepsi tesbit etmiş.
Eee, ya Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimiz, o direk yaratandan bilgisini alarak vermiş.
Hangisi daha doğru?
Allah’ın apaçık ayetlerine inanmıyor ve mecazi anlamlar yüklüyorsun.
Tüm hakikatten gaflette kalmaya devam ediyorsun.
İşte asıl mesele bu, iman ve hakka teslimiyet.