Ebced veya nümerik işlevlerin tümü, ZAN ve ZEN denilen toprak ve ateş boyutu itibariyledir. Ötesinde ise, nümerik işlevini yitirir. Artık salt oluş vardır. Artık kalbin ihtişamı ve mutlak seyri vardır
İşte kalbin seyrine ulaşmak için de nümerik bilgilerden istifade edip, mevcut frekansın ötesine dem vurmalıyız ki, bir kapan olan ZAN ve ZEN mayın tarlasına batmayalım.
İşte zikir esnasında sayılan tüm zikirler, mayın tarlasında göme gitmemek için sayılıyor.
Nümerik karşılığına denk gemlememek için, ZEN yani NARİ KATMANIN etkisinden kurtulmak için hesap tutulur ki, ötesine geçilsin. Yoksa saymaya gerek kalmazdı.
Olayı bilmeyenler der ki, neden sayarsın, sanki Allaha sayı ile mi varılır. Hayır işte, olay öyle değildir. Olay, yaratılan düzen içerinde konumunu keşfetmek ve NARİ kapana tutsak olmamak içindir.
Esas mesele, NURİ katmana uzanıp SONSUZ ENERJİ İLE bütünleşmektir. Öyle Allah’ın nuruna ermektir. Öylece Cemalullah’ın seyrine dalmaktır.
İçten içe zevke erip NARİ VARLIKLARIN tutsağı olmamak içindir. İşte nümerik yani EBCED hesabını bilmek, bunun için işe yarar.
Her EBCED hesabını kullanan kişi elbette kötüdür denilemez. Ama EBCED hesabı NARİ KATMANIN kalıpları olduğu için, o ilimle uğraşanlar, o alanın mahlûkatının etkisine tabi olabilir ki, tabi olması da çok yüksek ihtimaldir.
Velevdi onlardan istifade etsin, onun istifadesi, kendisinin mahkûmiyeti demektir. Zira onlar on almadan bir vermezler.
Yaşam koçları olayı da öyledir. İster adına İslami kuantum koçu vs de, ister adına çağdaş meditasyon vs de, koçların istifade alanı, NARİ KATMANDIR Kİ, yaptıranın ruh hali ileriki aşamalarda, psikolojin sıkıntılara gebe olur.
Zira nümerik işlevlerle yapılan meditasyonlarla veya biyoenerji faaliyetlerle rahatlama sağlanınca, kişideki 7 çakra denilen 7 temel salgılama alanları ve bu alanların uzandığı yan alanlar üzerinden bir salgılama üretilir. Bu salgılama, kuvvesine bağlı olarak kana karışır. Öylece bedene olağanüstü haletler yaşatır.
İşte bu salgılama ZEN denilen aslı nari katmana dayanan aslı ise nümerik frekanslarla tespit edilen, yönlendirilmiş dalgalarla ve titreşimlerle etkileme oluşturulur.
Bu etkileme sonucu, nari varlıklar içinde bir gizli kapı açılmış olur. Daha sonra kana karışan salgılama bitince ise, işte o salgılama merkezlerinden nari katmanın varlıkları sızmaya başlar. Daha sonra ise, kişi perişan olur.
Onun için de İSLAM dininde bize bildirilen şekilde hareket etmek lazımdır. Günlük 5 vakit namaz düşünerek ve üzerinde durarak kılmak, direk 7 çakrayı güvenceye alır ve üzerinde bir koruma oluşturur.
Allah’ın esmalarını zikirle, Nuri katman kıpırdanır. En son kişiyi kuşatır. Artık tüm çakralarda AFAKÎ ETKİ İLE DEĞİL, ENFUSİ BAKIŞLA fetih oluşur.
Zira afakî kuşatma iken, enfüsi olan fetihtir. İslam’da kuşatma değil fetih vardır. Bu dünyasal olarak böyle olduğu gibi, bedensel olarak da böyledir.
Evet nümerik olayı bileceğiz ama kendimizi ona mahkum etmemek için bileceğiz. Kendimizi mahkûm edersek, kendimize yazık ederiz. Velevki ilham alsak, velevki şifacı olsak, velevki geçmiş ve geleceğin bilgilerini kalbe akıtsak. Gene de kendimize yazık edeceğiz.
Çünkü TÜMÜ NARİ KATMANIN OLUŞUMUNDAN kaynaklanacak, sonrada bizi açık kapı edecektir.
Bilelim ki, nari katman herkeste açılır. Mümin veya kâfir fark etmez. Ama NURİ katman ancak müminde açılır.
Eğer yaşamı ŞERİATI GARRAYA muhalif ise ama olağanüstü hallere de sahipse, bilelim ki tüm hali sadece istidraçtır ve ilim erbabınca hiçbir değeri yoktur.