Vehim güncel dilde kuruntu demektir.
İnsandaki musavvir kuvvesini kullanarak afaki varsayımlarla hayali oluşlardan etrafına bir kabir yapar.
Öylece vehim, hayali korkularla kişinin yaşamını kendisine zindan ettirir.
Vehim, bireyin irtibat kurduğu ve yaşam alanına giren kişilere karşı kalbine şüpheyi nakşederek suizzana büründürür.
Vehim, kuruntularla sürekli yeni yeni hayaller oluşturup, sanki dünyası üzerine çökecekmiş gibi içinde olduğu en güzel anlarını bile zehir eder.
Vehim olmayan bir şeyi olur zannı ile meraklandırarak üzüntü içinde kişiyi paronayak yapar.
Vehim, kişinin hayal gücüyle kendisini içinde olduğu haletlerden başka mecralarda hayal etme kuvvesidir.
Öylece kişi, kendisini içinde olduğu durumdan başka hayallerde hissederek reel dünyanın dışında sanal ve gerçek dışı bir dünya kurmaya çalışır.
Öylece kişi, içinde olduğu reel durumu değerlendirmekten mahrum kalır.
Öylece kişi, doğruyu yanlış, yanlışı doğru görmeye başlar.
Öylece kişi, içinde olduğu anın ve durumun dışında, hayalen daha başka mecralarda dolaşmaya başlar.
Öylece kişi, kalbine gelen vesveselere karşı savunmasız kalır.
Öylece kişi, gelen vesveseleri kendi düşüncesi zannedip sıkılıp bunalmaya başlar.
Öylece kişi, stres ve boğmacaya tutulur.
Öylece kişi, adeta psikolojik vaka olarak ne olduğunu bilmediği mecralarda kaybolup gider.
Bunun çaresi ise, sağa sola bakmadan, geriye takılmadan, ileriye odaklanmadan, içinde olduğu anda gerekli olan ameli işleyip, gerçek yaşantısının dışındaki hayali odaklanmalardan feragat etmesidir.
Bunu başarmak için de, zikirlerle ruhunu güçlendirip kalbine akan her ilhamı, isabetli de olsa, Kur’an ve sünnet ışığında sahiplenmesidir.
Zira her isabetli ilham dahi, kişiye mutluluk getirmeyebilir.