soru- Bazı camilerde çok büyük manevi bir hava var bir his bu neden kaynaklanıyor? Orada belki veli kullar girip çıktıkları yüzünden mi? Aynı manayı bazı camilerde bulamıyoruz…
cevap- Önce şunu diyeyim, camiler yapılışları bakımından iki kısımdır.
Birisi çok mana dolu olur, o da şu…
Bir yer cami adına alınır vakfedilir ve sırf Allah adına cami inşa edilir. Bu özellikle tarihi Camiler de karşılaştığımız bir olgudur.
Elbette günümüzde de var, çünkü Allah kulları kıyamete dek olacaklardır.
İşte öyle camilerde içeri girdiğinizde yüzünüze manevi his vurur.
O şöyle olur, orayı vakfeden kişi tüm kalbiyle Allah’a yönelmiş ve ruhun kullanım alanı olan o kişinin beyninden o toprak üzerine nur yüklenmesi gerçekleşir ki, o nur ile cami alanı bereketlenir ve o toprak kıyamete kadar sadece cami olarak kullanılabilir.
İstersen 70 kat yerin altına in, istersen 700 kat yukarı çık o alan cami dışında bir amaç için kullanılamaz.
Kullanım alanı yapan olursa oradan hayır görmez.
İşte maneviyat kokan camiler böyle camilerdir.
İkincisi ise, toprak vakfedilmez, altı dükkan üstü cami veya AVM de bir bölüm olarak inşa edilen mescitler.
Elbette buralarda cami olur ve vakıf edilirlerse, vakıf olurlar ama tümüyle cami niyetiyle inşa edilen yer gibi maneviyatı olmaz.
Aslında sadece cami değil tüm ibadethaneler ve sırf ibadet niyetiyle yapılan vakıflarda da maneviyat kokusu gelir.
Onun için Resulullah sas Efendimiz der ki sefere çıkan sahabeye sakın ha ibadet yerlerine karışmayın.
Önceden kilise veya havra olup sonradan cami olanlar da aynıdır.
Örneğin Diyarbakır ulu camisine girince manevi hava yüzüne atar.
Saygılarımla…