Hz Muhammed sas Efendimiz İslamı yani Allahın teslim oluş sistem ve düzenini hakkıyla anlatır.
İslam ismi bize isim olarak yeter.
Tasavvuf veya ilmihal veya kelam veya matematik veya sosyal veya fen bu sistem ve düzende insanların ihtisas odakları olmuştur.
Nasıl ki tıp tek ilimdir ama içinde ihtisas dalları olmuşsa ve tümü bir arada iken kişinin yaşamı söz konusu olmuş ise hem kişi hastalıklı alanda tedavi görüyorsa,
İslam da öyle…
Herkes her şeyini bilmez ama zahiri olarak öğrenme kolaylığı olan bir çok şeyini öğrenebilir.
Ama insanların geneli İslamın kişideki mana yönünü tam bilmediğinden veya uygulamasını tam becermediğinden veya tek başına yol göstericisiz ilerlemiyorsa veya ilerlemede çok zorlanıyorsa , işte bu yönde de ihtisas yapan uzmanlar, insanların nefislerini arındırma çalışmaları konusunda eğitmişlerdir.
İşte nefsi islah çalışmalarında olan dala tasavvuf adını vermişlerdir.
Bu tümüyle kişinin yaşam felsefesini oluşturur.
Günümüz İnsanlarından bir çoğunun bırakın psikolojisinin bozukluğu, felsefesi dahi bozuk olduğundan, Allahın sistem ve düzeninde olması gereken bakış açısına sahip olamıyordur.
Gerekli yaşam felsefesi standartını elde edemeyen de, ya bol bol yaşayanın dedikodusunu yaparak ömür tüketir veya inkar ederek kendisini tatmin eder.
Tabi ki tüm ilim dallarında insanları sömürücüler olduğu gibi tasavvuf alanında da olmuştur.
Mü’min uyanık ve ferasetli olacak ki kimse onu hiçbir alanda sömürmesin.
Çünkü Allahtan hakkıyla korkanlar çok çok az insanlardır.
Allah kalbimizi dini üzre sabit eylesin
Bihürmeti İhlas ve fatiha hem de yasin