Can olan dostlar canan dır sana levm etme
Söyledikleri yalan bile tatlıdır vehm etme
Bazı yalanlar dahi affedilmiş isyan etme
A’ma olan sana çok kapılar açar harap etme
Görünen bozdağı misali sana el eder
aynı dağ denizde de devam eder
İkisini birle ama sır suyun altını gider
Üşüdüğünde suya gir seni muhafaza eder
Sen dostla dost kalmayı kolay mı sandın
Dedin ki yalan söyler onun adını pazarda andın
Sonra baktın dost dost imiş onu gariban sandın
Evet garibandı hem de çok sen ona candın
Tozmaması için yollarına serpilen su olur
Dost geliyor diye bahçeye müjden olur
Bahar kokusu geliyor kışı unutur hayat bulur
Ayın ondördü gibi nurlu yüzlü olan dosta ol yol
Açın yol verin dost nurlar saçarak geliyor
Semalar heyecandan yarılır ten zende kaybolur
Dehrde uğultu olur etrafta anber misk solunulur
Dostun âlemi geliyor diye zen bile yok olur
Bahçenin yüzü güldü gören gözde bir ıslık
Hakikat çerağıdır dost gam oldu bir çığlık
Nefes bir kenara sıkıştı kaldı oldu hıçkırık
Ay, sanki bizim kucağımıza doğdu bir anlık
Ok dosta doğru uçup giderken dost bakakalmış
Avcın dostla ava çıkarken ten oturup kalakalmış
Gidelim dosta av olalım derken donakalmış
Bağlar bahçeler dosta selam edip durakalmış
Selviler ayağa kalkmış yeşil çemenler yaya
Dosta doğru koşarken sevgi pınarım baktı aya
Goncalar binmiş dostla bakarken doya doya
Dostun dostu sönük kalmış der acaba işler oya
Semalarda sevgili ile halvete giren dostlar
Hem mest olurlar hem nasıl bir şarap içiyorlar
Canlar mest olup yerlere yıkıldılar
Akıl da firar edip hak ile ceverandalar