116- SEN YAZAN KALEMSİN
Bencillik hissini gönlüne sokma.
Nefsinin bakışına tapma…
Kendini emmareye esir yapma.
Zannetme ki sevginin sevgisi çakma.
Çakma olan zaten yol almaz.
Adımları karın doyurmaz.
Bu stresten dolayı belden sancı bitmez.
Sana dedim ya B ( ب ) dışardan sana inmez.
B ( ب ) sırrı ile sana senden zuhur eder.
Tüm yaşamında gelmez dışardan keder.
Sende sendedir tüm ayar, herşey kader.
Kader kalemi sendedir, etme heder.
Kullanmaz Allah kulu, onarır her nuru.
Onarmak onun zevki, hak onun yolu.
Sanma gayrı, onun eli dostun eli, hem ulu.
Bu ululuk Rabbin lütfu, döner sanki mülkyolu,
Gönül naziktir, bakma sağa sola, ferah ol.
Kader yazılmış işte, ne çare, sen sade ol.
Minnacık bir hayat, ötesinin inşasında ol,
Ötenin inşası da burada, her an tetikte ol.
Emmare nefs seni esir eder…
Buradaki bir kam anlık nazara mahpus eder.
Sonsuz yaşamı zehir eder…
Hakkın sözünü senden uzak eder…
Sevgi ki hakkın pınarı, cennetten akar.
Dünyayı dolaşır, okyanusa akar.
Her gönlü mest eder, yoluna bakar.
Sevgiyle yoğrulmayanı kim takar.
Çakma insanlar bıkkınlık verir.
Veya aşkın insanlar taşkınlık verir.
Çok seven dayanmaz, şaşkınlık verir.
Bazen yazı yetersiz kalır, ara verir.
Çakma olan çakmak olamaz, ateş veremez.
Ateş hazırda beklerse, aşçı gam yiyemez.
Pişirirken aşı, aklı odada, fire veremez.
Aklı beklerken aşk, mutfakta sır veremez.
Ciddi kaynaktan beslenen gıda alır.
Gıdası onu ilahi huşuya götürüp, esaretten alır.
Esir insan köledir, kökü cahiliyede kalır.
Cahiliyyet geride kaldı, yoksa elde ne kalır.
Muhammed-i Nur tüm eski adetleri yok etti.
İnsanı sadece Allah’a kul etti…
Tüm bedensel üstünlükleri derdest etti.
Irksal üstünlükleri ayağının altında mest etti.
Tüm insanlar eşit olunca hakkın divanında.
Sahiplenen utandı, el bağladı hakkın huzurunda.
Herşeyden geçip saf oldu hakkın saflığında.
Saf olurken, düşmanın hevesi kaldı kursağında.