CÜZ’İ İRADE
Her nedense cüzi irade bir türlü anlaşılmıyor.
Hatta külli irade bile insanı şaşkına çeviriyor.
Nedir mahiyeti? Anlat anlıyayım, kimse diyemiyor.
Ne anlatan biliyor, ne de dinleyen anlıyor.
Gelin bu dizelerde size yazayım dizim dizim.
Anlayan zaten anlamış, ona yoktur sözüm.
Anlamayan ise belki anlar diye heveslenirim.
Ama takdirinde yoksa avucumu yalarım.
Kardeşim tümü “zat”tan gelir sanma bölük bölük.
Bu külli irade diye gözükür kül den bize dönük.
Cüz den çıkan eylemi ayrı sanma, olma pörçük.
Tek irade tecelli eder, ayrı sanma olma küçük.
Tek irade senden sana göre sana görünür.
Tümü amelin ile sendekini sana büründürür.
Bu bürünme isteği senden sudur ederek büyür.
Buna ayette şae fiiliyle işaret ederek sana yürür.
Elimde bir şey yok deme olma kütük gibi…
Yoksa kırarlar seni atarlar nara görürsün dibi.
Elinde ilim, irade ve kudret var çalış karınca gibi.
Sana verilen kapasiteyi genişlet, gör habibi.
Resul ibadet etti ve önerdi genişletme için.
Özüne yansıyan ışığı devasa yapmak için.
Hakkı hak görüp batıldan uzaklaşmak için.
Özdekini özünde bulup kendini görmek için.
Bak dostum Allah sana emanet yüklemiş.
Kendini başıboş sanma, seni yüksek eylemiş.
Bu emaneti bağlılık esası ile serbest etmiş.
Serbestiyesini yok sayanı nara mahkûm etmiş.
Yok sayan için saçmalıyorsunuz demiş ayet.
Çalış üre ve üret verme nefsine eziyet.
Hakikatini tanı, ama nefsine tapma, olma deniyet.
Yoksa firavun olursun, kâr etmez bir meziyet.
Evet sadece Allah, gerisi zaten koku almamış.
Koku almış diyen, zaten baştan kaybetmiş.
Ama unutma, kişi kokuyu burunda alırmış.
Seni yaratan onunla kokuyu almazmış.
İşte şimdi kudsi hadis canlandı gözümde.
Yürüyen ayak olurmuş, hem gören olur gözünde.
Duyan olur kulağımızda, eli tutan olur elimizde.
İşte cüzi irade bu kokudur, azizim senin elinde.
Kimse dememiş ki burada sen ayrısın o ayrı.
Sen hiçbir zaman olmadın ona alternatif bir gayrı.
Yok öyle bir şey, ilmiyle var etti, bencillikten ol arı.
Hak gözüyle bak, arı gibi birleştir ayrıyı gayriyi.
Kendinde ol, bil ki mutlak seyir için yaratıldın.
Yaratıcının hazinesini aşikâr etmek idi muradın…
Bu murat ile şereflen, kendini tanı, ol kendin.
Kendi olmayan, gayriye olur köle, ne sandın…