AKIL ERMEZ ALLAH İŞİNE
Allah’ım senin işin değişik, akıl ermez derununa.
Yüzeyden baktığımız için göz bakar dununa.
Yüzeysellik insanı hapseder kabuğuna.
Bu kabuk kalınlaşır, kabir olur bakışına.
Allah’ın işi demek dahi hatadır ehli için.
Allah münezzeh her noksandan, deme niçin?
Onun diye anlatılan sıfatlar dahi bizim için.
Bize yaşam olur, gayr fikrinden sıyrılmamız için.
Akıl çok kıttır ve ufak bir çemberi kavrar.
Aklı öncü kılan, tüm mahrumiyet onu kavrar.
Mahrum kaldığını görünce ise zır zır zırlar.
Sonra mahrum kaldıklarını görerek yanar.
Yüzey çok dandiktir, özü gören için…
Artık tatmin etmez, hakka gönlünü veren için.
Sonsuz sınırsıza göre dahi denemez, bunun için.
Hu derken tüm kavramlar düşer de bunun için.
Gözümüz çok sınırlı görür, minnacık bir görüntü.
Aldanma parıldanmasına, yapma koru görültü.
Beyinde oluşur var zannetiğin tüm görüntü.
Aldatmasın seni çevreden yansıyan görültü.
Dun dediğin Allah’ın ilmen den yansıyandır.
Varlıkları birbirimize göre oluşan ışıltılardır.
Hakla bakanda var bildiğin onun manalarıdır.
Herbir mana aslında manasızlık olup a’madadır.
Yüzeysel gördüğünde aslında vechinden sana.
Sakın vecihler deme onun tek bakışına.
Tek bakış prizmada çok renk gözüktü sana.
Sen oyalandın onunla, bakamadın tek bakışına.
Etrafına ördüğün kabuk senin için oldu kabir.
Bu kabuğun mahiyeti örf adet şartname ve kibir…
Kabuğun içi dünyan oldu karanlığı oldu zifir…
Sanki dunihi etti sana sihir…
Artık akıllan ey Nazım ama akla olma esir.
İmanını güçlendir manayı da bilme kesir.
Tümü dununu ihtiva eder, yaşamı eyle yesir.
Hiçbir dışsallık etmesin sende tesir.