SEVGİN VE YÖNELİŞİN SADECE ALLAH OLSUN
Biri özünü sever, seninle ilgilenmeye hevesler.
Seninle konuşmaya cesaret eder, içini döker.
Dost diyerek kıskançlığından ödün verir, sever.
Her saat senin önünde ölür, dirilir hem söner.
Ayağını nereye basarsan, ah eder öze döner.
Topraktan oluşan insan, baş olur, yaşamını örer.
Hayat bulur, özünü çözer, bu hal ile söze erer.
Özündeki başa ermek için, dışındaki başı keser.
Tenden vazgeçer, hem sana can verir, üşenmez.
Latif ve manevî kokuyu alır, gayriyi düşünmez.
Gün olur senden nasıl koku aldığını hissetmez.
Bu kokuyu ancak canan tanır, başkası bilemez.
Mahmurluğun, bir an için bende hissedilmezse,
Başım feryada dalar, hayat haydan olur hisse.
Başımda bulunan her kıl dahi seni bilmez ise,
Yana yakıla ağlamaz, burnumda kokusu tütse.
Gönlümün evini boşalttım, sadece hak orada.
İçinde bulunan her şeyi dışarı attım, can orada.
Orayı senin eşyanla doldurdum, yanan his orada.
Döşendi hakkın sevgisiyle, masiva kalmadı orada.
Günden güne artsın hakkın şevki, batıl gitsin.
Çoğalsın hakka rağbet, bencilik eriyip gitsin.
Eksilmedeyim şimdi, canım kanım kalbe insin.
Muhammed sevdasıyla denizlerde gemiler aksın.
İşte bu gemi kapında ey Muhammed Nazım!
Dikkat et Nuh tufanı oldu yakın, sana azık lazım.
Azığını topla, hazırlık yap, incinmesin cananın.
Ölüydün, canına can kattı lahutiden, cananın.
Değerini bil, ayık ol, seherlerde rabbinle dertleş.
Rabbiyle dertleşmeyen, her perdede olur kalleş.
Özünden mahrum olan, cenneti sanır belleş.
Ey nefsim, belleş bir şey yok, hakka ol serkeş.