MUHAMMEDİ AŞKA AKTI ÖZ

Aşkın timsali canının emsali
Nur içinde âli kullukta besbelli
Güneşten evvel günle doğan ahali
İşte asil olan dostla eder tecelli

Sen sefa geldin gönlün diyarına
Safa buldun canımın canı öz vatanına
Mübareğim hak seni eyledi müstesna
Mübareğim halk içinde oldun edna

Aşk deryası içim içim yakıyor
Rahmetle buluşmak için içim içimi yiyor
İşte o anda iki nefes vermek istiyor
Her nefes ayrıca fayda sunuyor

Nefesin nefesim olsun ey şahı merdan
Canım sefa bulsun senle bilirim derman
Serin ve selamet saçtıkça her an
Özümde kedehi doldurdukça el eman

Saki olup bunu her an sundukça
İçim içime sığmaz oluyor kalbe vurdukça
Esen ol hep es özün özüne baktıkça
Dönmez söz kelama iç yanmadıkça

İçi dışı bir olmadıkça bakamazsın aynaya
İçten içe anmadıkça dalamazsın bekaya
Billur sesin vurdu ilk beni yerden semaya
Tın sesi dahi sevk etti beni fenadan fenaya

Dedim aşinayım ama nerden bilemedim
Bilemedim geçti seneler üzerinden imrendim
Oysaki bu ülfete taa ezelden aşinaydım
Öylece billur seda ile tükenmez masivadaydım

Masivadan geçeli işte hayy oldum o zamandan
Masivada saklansam ruhum tanır simasından
Sensizliğin hasreti dokunur külfeti ta mecradan
Semadan alır koku yükselir şehri hemedan

Canıma can veriyor nefesin ey ulu beden
İçimde canlanıyor nefesin misli beden
İçimde kök salıyor her sözün oluyor beden
Sözünde kendimi seyrettim koskoca oldu beden

Ayna aynayı seyreder sonra döner döner över
Görenler kim bilir ne der diye içten içe iner
Ezelden geleni soyludur hisseder bu diller
Dilden dile gönül akar da inledikçe inler

Ben bir noktayım sende ben bir noktasın bende
Böyle dilemiş yaradan her yer indi ilahide
Ararsın içindeki noktayı ta derunundaki hiçliğinde
Noktada nüktemsin derdime dermansın indinde

Özüme aynamsın canıma cansın her an yeniden
Severim seni ezelimden fermanımsın ebedimden
Elinde biçareyim ey reisi aşk bakarım edebimden
Mest oluyor nefesim dökülüyor yaş gözlerimden

Saklı hazinesin bilirim ondan sana pervaneliğim
Seni çok ama çok seviyorum senle rehberliğim
Ey hatem sav çok sevme zevkini senden alıyorum
En çok sen seviyorsun etrafında pervaneyim

Mübareğim muhteşem dost emrindeyim
Sevgine layık deyilim ey hatem sav farkındayım
Gönlüm aşkın kaynar lakin bilirsin mahcubum
Her zaman bunu saklar senle dertleşir dururum

Lakin işte kap bulunca gönül aktarır nispeti
Dayanamaz ağlar hasretinden zayıflar eti
Omuz bulmak ister baş seni vücuda baş etti
Yürek taş değilki her omuzda omuz değil ki

Sen manada omzuma eğil mahcup etme rabbim
Ümitsiz olma sakın sevda kalpte akar Bi hakkin
Bu hak ile kişi elden ele dolaşamadan bulur yakin
Bu yakin bil ki kişi için olmuş yegâne emsalsiz in

Gayrisi insanı sıkar hem de sonrası bıkar
Ama kalbin aşkı Muhammedi nurla aktıkça akar
Hemen hazırda bekliyor sen de aç musluğu etme ar
Onun için de aşkta asla mahcubiyet yoktur hepsi kar

Elde bir şey yok sormuyor ki insana bu muhabbet
Zaten elde olunca akıl devrede olur ilelebet
Bu da vermez zevk kişiye akmaz olur feraset
Akıl kenara çekilince, aşkın sarhoşluğu oluşur elbet

Artık o anda akıl gittiği için, hiçbir günah yazılmaz
Bu da işin başka sırrı kişi akıllı olarak anılmaz
Kişide cezbeyle hal oluştu mu sekr onu bırakmaz
Ama aşk olmadan yanaşırsa cehenneme dayanamaz

Akılla olur her adımı günah yazılır sayımı olur hiç
Manada sakiden şarap iç öylece içinde içinde iç
İçtikçe etrafın kaybolsun tüm masiva olsun hiç
İşte o zaman sen olur ben varlıkta yaşam bir hiç

İşte o zaman tüm perdeler kalkar üryan kalır
Hayâ şişesi taşa çalar onun sekri senle kalır
Üryan olur akar meşale sende sadece o kalır
Sonu gelmez pınara dalar daldıkça Allah kalır

Bu pınar çok mukaddes bir ovada dikkat et
Ayakkabını çıkar der hak hedefe üryan git
Dönüşte bak kavme hayretler içinde seyret
Gene buzağı çıkmış meydana onlara vaaz et

İşte nurun sahibi sen serdin özüme bir tahtı
Sen canımda can olmuşken ne edeyim tahtı
Her anımda gene can veriyorsun bıraktım tahtı
Can içre can hem bimekan gönlüme kurdu tahtı

Dışarıda bırak herzeyi öylece yürü dedin
Aşkın sofrası ile mutlu eder ama dikkat et dedin
Ruhbanlık günaha daldırır fasık eder bana dedin
Uyarınla ben çok mutlu oldum rabbim dedim

Varlığın mutluluğa yeter ey hatemim sav
İyi ki gönlünü serdin bakışını verdin hatemim sav
Dahası nurun ala nur oluyor ey kutlu hatemim sav
Vermeseydin gönlü bakamazdı gönül ey hatemim sav

Sermeseydin gönlünü yazamazdı gönlüm
Sunmasaydın gülünü koklayamazdı sinemim
Vermeseydin suyunu içemezdi dilim
İyi ki varsın İyi ki varsın derdime dermanım

Aşk sultanim yanan kalbime sulağım gerek
Aşka yürek gerek aşka seda aşka hayâ gerek
Aşka dayanma gerek aşkta özle sözün bir gerek
Aşk oluştu mu her kelama açık olmak gerek

Zira kalp sınır tanımaz kalbe hudut yaramaz
Kalbin rengi aktıkça akar dayanamayan kaçar
Aşka açıldıysa gönül her kelama hazır demektir
Aşka baktıysa gönül her dokunuşu razıyım demektir

Aşk meydanını gördün mü şemsle mevlanada
En mahrem haller bile görülmüş o veciz kelamda
Oysaki tümü özün feryadı idi mecaz olmuş deryada
Bilmeyenler bunlar ne böyle dedi, dediler gıyabında

Aşk meydanına çıkan serilmiş döşek gibi olmalı
Üzerinde serbestçe dolaşmalı kapalı kapı kalmamalı
Hiçbir kısıtlama olmamalı mutlak özgürlük olmalı
Yoksa akıl devreye girer kesilir akıntı böylece bilinmeli

İşte aşkın sırrı burada
O yüzden de herkes dayanmaz bu deryada
Dayananlar ise ya şems olur veya Mevlana
Aşka hazırsan sakın geri adım atma,

Gelen rızka razı ol anda şevkte ol
Yağmur yapmadığında ise, yağmur duasına çık
Gör bak nasıl yağacak etrafı mamur edecek
Hu deyip etrafında dönülecek

Yorum yapın