Ali- Öğretmenim niçin Allaha ibadet ederiz?
Öğretmen- Oğlum her varlık ve bizler Allah’ın esma manalarının bileşimi şeklinde içsel hamurumuz şekillenerek var edilmiştir. Biz insanların ve cinlerin esma birleşiminde ayrıca ilim, irade ve kudret takviyesi de verilmiştir. Bu takviye dolayısıyla biz, esma kompozisyonumuzda yer alan içeriği değiştirebiliriz.
Esma- Öğretmenim nasıl bir kompozisyon bu Şimdi biz kompozisyon muyuz?
Öğretmen- Kızım Allah’ın 99 ismi diye bildiğimiz manaları vardır.
Her isim bir manadan doğar. Örneğin bir kişi insanların sağlığı üzerinde eğitim alıp kendisini geliştirirse, ona doktor deriz.
Biz doktor dediğimiz için kişi insan sağlığı üzerine çalışmıyor, kişi insan sağlığı üzerinde çalışıp olayı hastaları sağlığına ulaştırdığı için ona doktor denmiştir.
Allahın isimleri de öyle… Çeşitli manalar onda olduğu için o manaların her birine bir isim takmışız.
Allah önce bizim benliğimizi nurundan bir tutam nur alarak içinde sayısız ışıltı var etti. İşte biz de o ışıltılardan bir ışıltıyız. Her ışıltıya bir ayrı bir nefis yani benlik verdi. Sonra kendisinde ki manaların işaret ettiği içerikleri ile ikişer üçer dörder veya daha çok bir araya bir karışım şeklinde benliğimizin hamuru üzerinde nakışlar şeklinde bir araya getirdi. Birçok özelliğe sahip ve adeta bir sanal benlik diyebileceğimiz tarzda kendi âlemine odaklanan ve ayrı hem sanki bağımsızmış gibi bir varlık ortaya çıktı. İşte var olan her varlık böyle bir karışımdır. Ve bizler dahi öyleyiz. Yani ışıltıdan bir ışıltıyız.
Mehmet söze karışır…
Öğretmenim o zaman bu karışımları oluşturan bu karışımları istediği gibi hareket ettirir. Madem bizde öyle bir karışımız, neden ibadet ederiz.
Öğretmen tebessüm eder…
Oğlum insan tüm karışımlar gibi bir karışım ve insana özgü olarak; karışımını değiştirecek kuvvede kendi karışımına eklenmiştir. Dolayısıyla bizler yaptığımız eylemlerle karışımımızı değiştire biliriz.
Yasemin söz alır ve der ki…
Öğretmenim o zaman biz Allah’ın neresinde oluruz veya biz o muyuz?
Öğretmen tebessüm eder…
Biraz tefekkür etsene kızım, biz o olabilir miyiz? O bizden münezzehtir. Ama biz onunla ayaktayız. Çünkü biz onun zatından değil, onun zatının yansıyan nuruyla var edildik.