Birine Allah senden razı olsun dediğinizde, yani buradaki amacınız; o kişiye dua edip Allah senden rıza makamına uygun fiillerin oluşması için gerekli ameli nasip eylesindir.
Çünkü Allah, kuldan nimete erenlerin ameli işleniliyorsa kendisinden razı olur. Yoksa razı olmaz ve sonu da cehennem olur.
İşte biz karşımızdaki insana dua ederek, nimete erenlerin amelinin işlenmesi için onun ruh âlemîne nurani bir destek mesajı yolluyoruz ki, karşıdaki kişi az uyanıp nimete erenlerin yoluna revan olsun.
Mü’minin mü’ mü’mine duası makbuldür. Öylece Allah ona razı olacağı amelleri kolaylaştırsın. Çünkü kişi kendisini değiştirmedikçe Allah onu değiştirmez.
İşte tüm amelimiz duamız zikrimi rabıtamız bu değişimi yapmak içindir.
Olayın vahametini anlamayanlar, Allah zaten razıdır deyip kişide oluşan helal veya haram dengesini kaybettiriyorlar.
Oysaki Allah, kişiden oluşan iyi amelden razı, kötü amelden razı değildir. Eğer her amelden razı olsaydı, o zaman binlerce peygamber niye tebliğ etti? Peygamberimiz niye kâfir ile savaştı.
Herkes razı ve Allah da razı… Ne ala memleket. Kimse rahatsız olmasın. Nasılsa razı…
Yok, dostum yok… Biz fiiller âleminin sonucu seyre sunulan kesret âleminde yaşıyoruz. Ve Allah kötü eylemden razı değildir.