Kişide oluşan içsel mana değişimi, kişiden kişiye zamansal olarak farlılıklar gösterebilir. Zira her kişinin üzerine yığılan molozlar ayrı ayrıdır. Tümünden sıyrılıp fıtrata dönmek icap eder. Bu da zaman alabilir. Kişinin teslimiyetine ve hakka olan isteksiz bir vecihte oluşan kulluğuna bağlı olarak değişir.
Onun için de bazısı bir gün, bazısı kırk gün, bazısı yedi yıl, bazısı kırk yıl, bazısı yetmiş yıl ancak üzerine yığılan molozlar kurtulur. Önemli olan hakka kulluk yoluna girmektir. Allah bizden hak yoluna girip girmediğimizi sorar, nihayete varıp varmamayı sormayacaktır. İşte esas olan nimete eren insanların yoluna teslimiyetle girmektir.
Hak yola girerken, bu giriş öyle keramet ve olağan üstü haller zuhur edeyim hevesiyle olmasın. Zira zaten bu heves, insandaki tüm mana prensiplerini silip atar. Zaten mana yolunda olan birçok kişi dünyada hiçbir olağanüstü hal yaşamadan çeker gider. Mükâfatını sonsuzluk deryasında bulur.
Zaten önemli olan hakka gönül vermektir. Ama unutmayalım ki sırf kulluğunu hissetmek isteyene Allah ikram eder. İstekten geçene Allah yağdırır. Biz neye gönül veriyoruz? Hele az tefekkür edelim. Hele içimizdeki istek mahalline bakalım ki biz neye gönül veriyoruz? Biz neyi istiyoruz? Bunu kendi kendimize terennüm edelim.
Biliniz ki rahmanın has kulları sadece Allah’ın rıdvanını bekleyerek kulluk ederler. Onun için biz hiçbir şey istemiyoruz. Zaten istek olunca beklenti olur. Beklenti olunca, kilitlenme olur. Kilitlenme olunca da, ihtisas oluşturacak melekeler açılmaz. İhtisas oluşturacak melekelerin açılması isteksizlik oluşmalıdır.
Zira melekler boyun eğmiş ve istekten geçmişlerdir. Öylece ait olduğu melekeye tam ayna olurlar. Bizde Aynı vecihle isteksizliğe büründüğümüzde, işte o zaman bizden de melekeler arı ve duru olarak tecelli edecektir.
Bu mana yolu öyle bakkalda iki kilo biber isteyip almaya benzemez. Bakkala gidersin istersin alırsın. Ama mana yolunda istek iflas etmelidir. Öylece kalbine ilahi terennümler akmaya başlayacaktır.
Bu anlattığımız olay, özündeki güzellikleri keşfetmek isteyenlerin bürünmesi gereken ruh yapısıdır. Yoksa normal bir kişinin helal harama dikkat ederek dünyasını öylece tamamlamak isteyenler için değildir. Onlar zaten samimiyet ve imanlarının karşılığını cennete ulaşarak alacaklardır. Burada ki olay imani hususlarda ihtisaslaşıp Allah’a daha çok yaklaşmak isteyenler içindir.
Allah razı olduğu kulluk olan nimete erenlerin kulluğunu bizlere kolay eylesin.