Ey kalbin cilası ey gönlümün doğan güneşi
Ey bu dünyanın süsü ey ahiretin neşesi
Ey koca gönüllü ey aziz insan ey sesimin sesi
Ey sümbül gibi ve gül misali kokunun nefesi
Sen işte tattın gönle muazzam bir mihenk
Sen tattırdın dile enfes bir tat ve eyledin cenk
Sen bahtımın bahtı hem Havva’sı oldun denk
Senin sesin kulakta çınlar dünyama olur renk
Ey tebessümüyle yüzümü aydınlatan meş’ale
Veçhinin güzelliği ile ve gözümün aydınlığı ile
Dünyam yeniden anlam kazandı marifetin ile
Sen ey aziz yoldaş yolun tamamına bak hele
Herbir püskülün üzerime işledi oldu rengarenk
Varlığınla özüm abdest aldı bakışın oldu çelenk
Kabe misali gönlün konuk etti olmadı hiç lenk
Daimi bir yürüyüşle yürüyüşüme oldu denk
Sütümi kaynattı sıcaklığın üstü kaymak oldu
İçinde vitamin dolu bir yaşam seninle doldu
Altı kazandibi kaymak tuttu ayrı bir besin oldu
Bir bakışın ile kalbi yaktı ruh içinde üryan oldu
Ne dersem az olur ne olur gerisini kalbinde gör
Kalbinin sessizliğinde sesini titret görüneni gör
Şefkatle nefes ver nefesinle besle nefesini gör
Öylece ruhunu ruhuyla ruh eyle Adem’ini gör
BU ŞİİRİ 16 YAŞIMDAYKEN (RÜYADA YÜZÜNÜ TEBESSÜM İLE GÖRDÜĞÜM) PEYGAMBERİMİZE SAV İTHAFEN YAZDIM…