Evvet Allah’a ermek olayı…
Bir ırmak düşünelim.
doğuyor deveran edip denize varıyor.
Bu Irmağın içinden bir balon su alıp ağzını bağlayıp tekrar ırmağa bıraksak derede eksilme olmaz.
deredeki suyun aynısı balonun içinde olur.
Tüm özellikleriyle aynı. derenin içinde suya tabi. ama kendi içinde bağımsız gibi. etrafında ince bir lastik mevcut olur. şimdi o su dile gelse dese ki ben bağımsız olarak hareket eder ve gidiyorum ve hatta ben dereden bağımsız varım ben her şeyimi kendim hallederim derse yalan atmış olur.
Çünkü tümüyle derenin akıntısına tabi olarak sürünüp gidiyor. ama dese ki varlığım derede ki suyun bir kısmı ve derede ne varsa bende de o var.
Ben derede ki su ile yürüyüp gidiyorum ama benimde kendime göre bir birikimin var ama bu birikimde derede ki suyun aynısı. o beni nereye sürüklerse oraya giderim derse, doğru demiş olur.
Cin ve özellikle insan hariç tüm varlıklar Bu balondaki suyun aynısıdır.
Cin ve insandanda düşüncesine hakim olamayan bu balonun içindeki suyun aynısıdır. ama düşünce ve iradesini eline alan dereye meydan okur. anla artık ya…
o zaman Allah’a ermek nedir? olayı ise…
hepsini dere ve balon örneğiyle yazacağım…
hu adıyla işaret ettiğimiz mutlak hüvviyet…
Allah ismi aynasında kendini müşahade ettiğinde…
koca ırmak gibi dere içinde su misali…
istedi ki derede akan suyu gene suyun kendisiyle müşahade etsin.
sanal benlik dediğimiz balon dolusu suyu ayırıp ırmağa bıraktı.
insan ve cinni temsil eden balon içindeki su, düşünür ve der ki benim varlığım deredeki suyun aynı ise, benim bir yerlere yönelmeme gerek yok.
derede ne varsa bende de o var.
O zaman seyr edilmek istenen hazine benmişim. ben kendimi iyi tanırsam, “hu adıyla işaret ettiğimiz mutlak hüvviyet” benden de müşahade edilecek.
ve böylece hiç deredeki akıntıya bakmadan “kendi yağıyla kavrulmuş balık gibi” kendi özünde HUU” yu müşahede etmeye başlar.
kendi nefsinde Rabbiyle buluşup Allah ismi aynasında kendisini seyre dalar, yani Allaha erer.
Peki ikiliği kaldırmak ne demektir ve kaldıran varmıdır.???
tekrar ırmak ve balon örneğine dönelim. gerçekten balonu somut olarak patlatıp dereyle birleştirmekle mi ikilik kalkar? Hayır bu mümkün değildir.
Çünkü seyr eden sanal benlik sonsuza dek var olacaktır ki Irmağı seyr etsin.
o zaman ikiliğin kaldırılması şu demek oluyur.
balonun içindeki su der ki ben ve ırmak aynı maddeden oluşmuşuz.
benim gibi oluşan sayısız balon da aynı ırmaktan ve aynı benim gibi oluşmuş. o zaman kendimi onlardan ayrı görüp ve hatta bağımsız bir varlık gibi göremem.
bende ne varsa tüm balonlarda ve ırmakta da aynı şey var.
O zaman kendimi onlardan ayrı görmek yerine, birimde şöyle bir nazar oluşursa…
” Irmağın suyunun girdiği ve her birisinin bir sanal benlik oluşturduğu ve benim suyumla aynı olan diğer balonlardaki suların özelliklerini seyr edip (afakta), kendi su özelliklerimi de keşfedip (enfusta) ve sonra ırmaktan olup herhangi bir balon altında kayda girmeyen, yani kayıtsız olan suyun özelliklerini benimseyeyim (Allah boyası)”.
ve şayet bu benimseme oluşursa ikilik kalkar.
Bu benimseme oluşsa da, olayı seyr eden balonun içindeki sudur. balon patlaması budur.
yoksa balonun gerçekten patlaması asla söz konusu olamaz. FENAFİLLAH olayı da bunun gibidir.