sevişme iki kişinin birbirlerini karşılıklı sevmelerine denir.
sevişme dediğimizde, ilk akla gelen maddi olanıdır.
Çünkü aklımız hep madde ile yoğrulduğu için sadece maddi olanı gözümüz de canlanır.
Maddi olan ise, madde tükenince biter ve hatta nefrete dönüşür. maddi sevişmede esas; bazısı için et buttur.
bazısı içinde mal mülktür.
Esas sevişme manevi olanıdır.
hiç bitmez ve gittikçe artar.
manevi sevişmede cinsiyet ve tür önemli değildir.
iki kişi arasında olduğu gibi, topyekün bir halk arasında da olabilir.
zaten İslamda ki sevişmeye örnek verdiğinde Hz. Muhammed sas, bir duvarın tuğlasına benzetmiş bu karşılıklı sevgi ve muhabbeti.
imanı da bu tuğlaların harcı yapmış.
biz de anlam devşirmesi yaparak et but veya mal mülk etrafında oluşan karşılıklı sevgiye bu adı takmışız.
manevi sevişme, hiçbir maddi haz beklenmeden kişilerin birbirlerine olan deruni ülfetine denir. manevi sevişme her ne kadar maddi sevişmeden etkileniyorsa da, maddi sevişmeye hiç benzemez. maddi sevişmede hormonlar devrededir.
manevi sevişmede ise esma alemi devreye girer.
İç dünyalarındaki madde ötesini tetikleyen esmalar ağır bastıran kişiler, bir birleriyle hiç görüşmeseler de birbirlerinden etkilenir ve özlem duyarlar.
Bu özlem hiç bitmez.
İç dünyalarındaki madde getirisini tetikleyen esmalar ağır bastıran kişilerde ise, bir birleriyle madden görüştüklerinde etkilenir ve özlem duyarlar.
birbirlerini tatmin ettiklerinde ise herkes yoluna gider.
aynı grubun insanları görünmez bir bağla birbirlerine bağlılar.
bu bağ beraberlik hissi devam ettiği sürece grubu yükseltir.
kişi grubu kullanıp kendi menfaatı için grubu yönlendirmeyi düşünürse, grup ile bağı zayıflar ve kolektifliği doğuran akıl çöker.