Allah diye bilsek…
olayı çözmek için bilim ile ilim farkını fark etmemiz gerekir.
ilim Allah sıfatıdır.
Allah sonsuz sınırsızdır.
Tüm varlıklar, varlığı ondan yansıyan ilimden alır. ondan yansıyan her ilmi yapıyı inceleme ve değerlendirme iradesi bağışlanan insan, varlıkları ayakta tutan ilmi yapıtı öğrenmek için, kendisine bağışlanan akıl vasıtasıyla ilmi yapıyı adım adım inceler.
aklın bu inceleyip ilme ulaşma adımlarına bilim denir.
işte biz Allaha îmân ederek varlığımızın ve tüm varlığın onun ilmiyle ilminde ilmi suret olduğuna îmân ettiğimizde, her yaptığımız bilimsel çalışmada, ilmi seyre dalacağız.
seyr ilerledikçe kendi yapımızın dahi ilmi suret olduğunun seyrine dalmaya başlarız.
ve seyr tamamlanınca kendimize gelir ve deriz ki; hayret, her şey gibi bende onun ilmiyle varım.
ve böylece tüm varlığı seyr ederek Allah der.
sonra bakar ki, Allah diyen dahi, onun kendi ilminde oluşturduğu varlık yani diyen gene kendisinden ve kendisiyle zuhur ettiği hem de kendisiyle ayakta duran ilmi suretidir. yani Allah diyen kendi olur.
dikkat: şunu göz ardı etmemeliyiz.
Her ne kadar özde böyle olsa da…
Tüm seyirler, sanal benlik içinde var insan tarafındandır.
yoksa sadece açığa çıkan gizli hazine olurdu.
ama seyr eden olmazdı.