Ya Rabb… Sessiz ve isteksiz dua edebilmeyi nasip et.
Sessiz ve isteksiz dua, miraç halidir.
Secdeye varıştır.
Bu duanın en alt mertesi fenafillah halidir.
Bu duaya ulaşan, sadece O’nun isteğinin oluştuğunu seyr eder.
Sessiz ve isteksiz duaya varan ile dost ol.
Yedi köyden kovalasa da sekizincisini bul…
Olaya benlikle bakıldığında sessiz ve isteksiz dua anlaşılmıyor.
Olaya benliksiz bir şekilde bakıldığında mesele kalmıyor.
Örnek: güneş ışığı renksiz bir camdan yansıyınca net olur yansıyan ışık birebir güneş ışığıyla aynı olur.
Ama yansıyan ışık renkli veya kirli bir camdan yansırsa camdaki rengi alır.
Yansıyan ışık da birebir güneş ışığı olamaz.
Her ne kadar ışık güneşin olsada şeffaflığını kaybetmiştir.
İnsanın nefsi de, insan ile rabbi arasında bir cam gibidir.
Eğer ki insan nefsini temizler ve Safiyye dediğimiz yedinci nefs halinde kendini bulursa ondan yansıyan rabbin esması net olur.
Ayet der ya Allah resulune “Ma remeyte iz remeyte velakinnellahe rema” Attığında sen atmadın atan allahtı.
Başka ayet… “Resulun duası ile sizin duanız aynı değildir” Ama nefs tekamül etmeyip emmare veya levvame derekesinde ise işte nefsin rengi gelen esmaların şeffaflığını engeller.
İşte sessiz ve isteksiz dua şeffaf nefisten yansıyan duadır.
Yani makbul duadır.
Yani Allah dilemesidir.
Bu da a’ma eriştir.
A’ma ya eren de, ne istek kalır ne de rüya.
Ya rabb… Olmasın amacım… Ne cehennem korkusu, Ne de cennet sevdası.
Hele hele ne de dünya hülyası.
Olsun amacım… Sessiz ve isteksiz yaşantı sedası.
Amin deyip yönelene, yardım et ya rabbb…