HU ABDU-HU

HU ve ABDU’HU’

Allah ve Abdullah kavramlarını anladıktan sonra sıra geldi asıl ve tepe konuya.

Kelime i şehadette ABDU’HU VE RESULU’HU

deriz.

Resûlullah sas miraç anında kabı kavseyn halini yaşadı.

Kabı kavseyn hali kişideki tüm benliği yok eder ve tıpkı “hu ismiyle işaret ettiğimiz mutlak hüvviyet ” in Allah ismini kendisine ayna yaptığı ve kendisini onda seyr ettiği gibi,

Kabı kavseyn halini yaşayan Hz muhammed sas de, yani hayal içindeki hayalde kedisini birinci hayalde olduğu gibi seyr etmiştir.

Abdullah dediğimizde sıfat boyutu itibariyle kul olan demektir.

Abduhu dediğimizde ise zat boyutu itibariyle kul olan demektir.

Zat itibariyle kulluğa eren ilk insan Hz. Muhammed sav dir.

Onun ümmetin den o şerefi yaşayan fertler kıyamete dek var olacaklardır.

Onun ümmetinin tüm fertleri dahi gözlerini o makama dikerek başını secdeye bırakır.

Ve secdeye miraç denmiştir.

Kullukta son nokta O yüzden âyet der ki Allah ve resulunu ayırmayın.

Yani “hu ismiyle işaret ettiğimiz mutlak hüvviyet ” in tecellisi allah ve resulunda aynıdır.

Makro ve mikro ama tecelli aynı tecelli.

O yüzden o hevasından konuşmaz denmiştir.

Konuşturan direk HU’dur.

Önümüze çıkan bu kavramları ayrı ayrı görmeyelim.

“hu ismiyle işaret ettiğimiz mutlak hüvviyet ” in kendi özündeki hazinenin seyr mahallerinden başka değillerdir.

Hep çokluğa alıştığımız için gözümüze çokluk gibi gelir.

Onun için subhanehu ve teâlâ deriz mutlak hüvviyet için.

inşallah anlaşılır.

saygılarımla

Yorum yapın